Politika Özeti: Pakistan’ın Hindistan’a Yönelik Stratejik Duruşunun Yeniden Tanımlanması

Politika Özeti: Pakistan’ın Hindistan’a Yönelik Stratejik Duruşunun Yeniden Tanımlanması
Özet
Yetmiş yılı aşkın süredir Pakistan, Hindistan ile stratejik ilişkilerinde öncelikle savunmacı bir tutum benimsemiştir. Askerî kapasite asimetrisi ve bölgesel istikrarı koruma arzusuyla meşrulaştırılan bu paradigma, artık verimsiz bir noktaya ulaşmıştır. Hindistan’ın artan bölgesel saldırganlığı, iç militarizasyonu ve en son Keşmir’deki yasa dışı eylemleriyle sergilenen diplomatik iddialılığı, Pakistan’ın stratejik doktrinini yeniden gözden geçirmesini zorunlu kılmaktadır.
Bu özet, Pakistan’ın Güney Asya’daki güç dengesini yeniden tanımlayacak, varoluşsal tehditleri etkisiz hale getirecek ve ülkeyi proaktif bir bölgesel aktör konumuna taşıyacak saldırgan ve ofansif bir strateji benimsemesini savunmaktadır.
Stratejik Bağlam
- Hindistan’ın Askerî Maceracılığı: Nokta atışı saldırılardan hava ihlallerine kadar Hindistan’ın askerî provokasyonlarının sıklığı ve şiddeti, salt tepkisel savunma politikasının başarısızlığını vurgulamaktadır.
- Keşmir’in Değişen Statüsü: 2019’da Hindistan’ın Anayasa’nın 370. Maddesi’ni iptal etmesi, müzakereye dayalı çözüm taahhüdüne dair tüm illüzyonları sona erdirmiştir.
- Değişen İttifaklar: Hindistan’ın ABD, İsrail ve QUAD(ABD, Avustralya, Japonya ve Hindistan arasında kurulan stratejik güvenlik forumu) ile gelişen bağları, bölgesel güvenlik mimarisini Pakistan’ın aleyhine çevirmiştir.
- Hindistan’ın İç Çatışma Dinamikleri: Yükselen komünalizm, bölgesel ayrılıkçılık ve sosyoekonomik eşitsizlikler, stratejik fırsatlar sunmaktadır.
Politika Önerileri
- Savunmacı Doktrinden Vazgeçme
Pakistan, tepkisel bir savunma stratejisinden öngörülü ve saldırgan bir doktrine geçiş yapmalıdır. Bu şunları içerir:
- Askerî planlamayı önleyici vuruş yeteneği etrafında yeniden yapılandırma.
- Tartışmalı bölgelerde güç projeksiyonuyla caydırıcılığı artırma.
- Siyaset, siber savaş ve enformasyon operasyonlarını stratejinin temel unsurları haline getirme.
- Hindistan İşgali Altındaki Keşmir’in İlhakı
Keşmir’i geri almak için cesur bir hamle, stratejik dengeyi kökten değiştirebilir. Potansiyel sonuçlar şunları içerir:
- Su Güvenliği: Pakistan tarımı ve hidroelektriği için hayati öneme sahip Jhelum, Chenab ve Indus nehirlerinin kontrolü.
- İnsani Meşruiyet: Keşmirli Müslümanlara yönelik devlet şiddetinin sona erdirilmesi.
- CPEC Güvenliği: Kuzey Pakistan’daki altyapı ve ekonomik yatırımlara yönelik tehditlerin bertaraf edilmesi.
- Coğrafi Erişim: Gilgit-Baltistan üzerinden Orta Asya’ya doğrudan kara bağlantısı.
- Bangladeş ile Stratejik İlişkiler Kurun Pakistan, Dakka ile ikili iş birliğini derinleştirerek şunları yapabilir:
- 1971 çatışmasından kaynaklanan tarihsel kırgınlıklardan yararlanmak.
- Hindistan’ın kuzeydoğu eyaletlerini ana karadan izole eden Siliguri Koridoru’nu (“tavuk boynu”) istikrarsızlaştıracak baskı kampanyalarını koordine etmek.
- Bangladeş-Çin-Pakistan iş birliği yoluyla alternatif ticaret koridorlarını teşvik etmek.
- Sri Lanka ile Derinleşen Ortaklık
Pakistan, Sri Lanka ile yatırımlarını ve savunma iş birliğini artırmalıdır. Bunun amacı:
- Hindistan’ın Hint Okyanusu’ndaki deniz etkisini dengeleme.
- Adam Köprüsü üzerinde Colombo’nun kontrolünü destekleyerek Hindistan’ın deniz erişimini kısıtlama.
- Hindistan müdahalelerinden kaynaklı ortak rahatsızlıkları kullanarak uzun vadeli bir ittifak geliştirme
- Hindistanlı Müslümanlarla Stratejik Diyalog
Hindistan’daki Müslüman nüfus—200 milyonu aşkın—Hindutva yönetimi altında giderek daha fazla dışlanmayla karşı karşıya. Pakistan şunları yapmalıdır:
- Yumuşak güç oluşturmak için kültürel diplomasi, medya ve dijital platformları kullanmak.
- Hintli Müslümanlara karşı ayrımcılığı öne çıkaran ve direnişi teşvik eden sivil toplum girişimlerini destekleme
- Pakistan’ın bölgesel hedefleri ile Hint alt kıtasındaki Müslümanların desteklenmesi arasındaki uyuma vurgu yapma
- Çin ile Stratejik İş Birliğini Derinleştirme
Çin – Pakistan ilişkisi tam kapsamlı bir ortaklığa dönüşmelidir.
- Hava savunma sistemleri ve deniz yeteneklerinin ortak üretimi da dahil olmak üzere savunma iş birliğini genişletme.
- CPEC Faz II’yi Kuşak ve Yol Girişimi ile entegre etme.
- Hindistan’ı bölgesel ve ekonomik olarak izole etmek için Güney Asya diplomasisini koordine etme
- Çin’in Hindistan Sınırındaki Askerî Varlığını Teşvik
Pakistan, Çin’i ‘Fiili Kontrol Hattı’ boyunca askeri konuşlanmaya devam etmesi için teşvik etmelidir.
- Hindistan’ın stratejik savunma odağını iki cepheye bölme
- Hindistan’ın savunma lojistiğini ve bütçesinin zorlama
- Pakistan’a LAC (Fiili Kontrol Hattı) boyunca eylemler için operasyonel nefes alma alanı sağlamak.
- Hindistan İçindeki Ayrılıkçı Hareketlere Destek
Hindistan içerisindeki ayrılıkçı hareketlere gizli destek stratejik bir gerekliliktir.
- Halistan Hareketi: Pencap’ta askerî konsantrasyonu dağıtmak için Sih’lerin mevcut siyasi durumdan hoşnutsuzluklarından istifade etme.
- Assam ve Kuzeydoğu: Tarihsel olarak huzursuz bölgelerde özerklik ve bağımsızlık taleplerini destekleme.
- İçerideki muhalefeti güçlendirmek için diaspora ağlarını ve uluslararası forumları kullanma
Sonuç:
İçerisinde bulunduğumuz dönem Pakistan’a Hindistan’la ilişkilerini yeniden tanımlaması için strateji bir fırsat sunmaktadır. Ofansif bir doktrin pervasızlıkla ya da maceracılıkla eş anlamlı değildir. Aksine gerçekçilik, ulusal çıkar ve tarihsel adalet temelinde konumlandırılmış çok boyutlu bir duruşu temsil eder. Bu vizyonu hayata geçirmek için Pakistan liderliği uzun vadeli egemenlik, bölgesel hakimiyet ve proaktif bir dış politika gerektiren cesur bir siyasi zihniyet benimsemelidir. Stratejik tereddüt dönemi sona ermeli ve yeni özgüven çağı başlamalıdır.
1- https://compassthinktank.org/2025/05/10/analysis-weekly-report-9-may-2025/