Siyasi Açıklamalar ve Siyasi Tahlil

Siyasi açıklamalar, siyasetçilerin siyasi analizdeki temel malzemesidir. Aynı zamanda analize konu olan haberlerin başlıca parçalarındandır. Genel olarak haberler, siyasi düşüncenin temelini oluşturur; adeta siyasetçilerin günlük ekmeğidir. Bu haberler olmaksızın ne siyaset anlaşılır, ne siyasi analiz yapılabilir, ne olaylar ayırt edilebilir ne de amaçları kavranabilir.
İslam ümmeti, siyasi açıklamalardaki çarpıtmalardan çok çekmiştir. Hatta bu tür açıklamaların yanlış anlaşılması yüzünden büyük bölgeleri kaybetmiştir. Osmanlı Hilafeti mesela, Balkanlar’ı askeri zayıflık yüzünden değil, kötü niyetli ve yanıltıcı siyasi açıklamalar sebebiyle kaybetmiştir. İngiltere ve Avrupalı müttefikleri, sadece siyasi açıklamalarla Balkanlar’da olmayan bir sorunu varmış gibi gösterdi. Avrupa devletleri, Osmanlı’ya Balkan ülkelerinde halk ayaklanmaları olduğunu ve bu halkların bağımsızlık ve ayrılma talep ettiklerini söyleyerek algı oluşturdu. Oysa bu açıklamaların sahada hiçbir karşılığı yoktu. Ne ayaklanmalar vardı ne de ayrılma talepleri. Ancak bu açıklamaların sık sık tekrar edilmesi, Osmanlı’yı Balkanlar’da güçlü ayrılıkçı hareketler olduğuna inandırdı. Osmanlı bu tuzağa düştü ve buna göre hareket etmeye başladı. Bu da devleti yıprattı ve zayıflattı. Ardından gerçekten milliyetçi hareketler ortaya çıktı, yayıldı ve nihayetinde devletin merkezine kadar ulaştı. Sonuçta Balkanlar tamamen Osmanlı’dan ayrıldı ve nihayetinde Osmanlı Hilafeti’nin çökmesine yol açtı.
Siyasi açıklamaların siyasi analizdeki önemini kavrayabilmek için öncelikle siyasi analizde gerekli olan beş temel unsuru bilmek gerekir:
- Vakıaların ve olayların takibi: Siyasi analist, dünyada meydana gelen olayları takip etmeli, bunlara dair haberleri toplamalı, önem derecesine göre ayırmalı, rastlantı mı yoksa kasıtlı mı olduğuna göre değerlendirmelidir. Sürekli takip, tecrübe ve zamanla bu takip uzmanlığa dönüşür ve analist en önemli, maksatlı ve gerekli olanları seçmeyi öğrenir.
- Ön bilgiye sahip olmak: Olaylar, mekânlar, kişiler ve açıklamalar hakkında coğrafi, tarihî, siyasî ve fikrî ön bilgilere sahip olunmalıdır. Bu bilgiler olayları doğru ve derinlemesine anlamayı sağlar.
- Siyasi hüküm verirken iki şeye dikkat etmek gerekir:
- Olaylar, bağlamlarından ve çevresel unsurlarından koparılmamalıdır. Aksi halde anlamını ve gerçekliğini yitirir.
- Genellemeden ve kıyaslamalardan kaçınılmalıdır. Zira siyaset genelleme ve kıyasa dayanmaz. Bunlar siyasi analizde başarısızlığın temel göstergeleridir.
- Haberlerin ve olayların teyidi: Bunların güvenilir kaynaklardan gelip gelmediği, zamanlaması, gerçekleştiği bağlam, bu zamanda gerçekleşmesinin amacı ve bu olaya verilen doğrudan tepkiler gibi unsurlar göz önünde bulundurularak incelenmelidir.
- Haberin diğer bilgilerle ve benzer olaylarla ilişkilendirilmesi: Daha önce bilinen verilerle bağlantı kurulmalı, ardından özel bağlantı kurallarıyla yorumlanmalı ve nihayetinde gerçeğe en yakın siyasi hüküm çıkarılmalıdır.
Bu beş unsura uyulmaması ve günümüzde medya ve sosyal medya aracılığıyla akan bilgi ve siyasi açıklamaların kötü niyetli yönlendirmeleriyle yüzeysel bir şekilde ele alınması, ciddi bir siyasi bilgi karmaşası doğurur. Bu da zihinleri dağıtır, akılları yanıltır, kavrayışı zayıflatır, fikirleri doğru yönlendirmekten uzaklaştırır ve sonuçta felaketle sonuçlanan siyasi hatalara yol açar. Bu hatalar analistlerin doğru sonuçlara ulaşmasını engeller, onları uluslararası istihbarat tuzaklarına düşürür ve ümmetin dirilişi için çalışanlara yıkıcı zararlar verir.
Bu nedenle, söz konusu beş temel unsura dikkatle uyulmalıdır. Özellikle olaylarla ilgili bilgi akışının titizlikle izlenmesi, büyük ve etkili devletlerin yaptığı siyasi açıklamalara karşı ihtiyatlı olunması ve bu açıklamaların amacı tam olarak anlaşılmadan analizlere başlanmaması gerekir.
Örneğin, Amerikalı siyasetçilerden İran’la savaşın kapıda olduğuna dair açıklamalar geldi. Bu açıklamalara eşlik eden uçak gemileri Orta Doğu’ya gönderildi, çok amaçlı silah ve füze sevkiyatları yapıldı. Aynı zamanda, İran füzelerinin menziline girmeyen Diego Garcia üssüne dikkat çekildi ve bu üssün olası savaşta kilit rol oynayacağı söylendi. Bütün bu gelişmeler savaşın yaklaştığı izlenimi verdi. Ancak birdenbire Umman’da ABD temsilcileri ile İranlı yetkililer arasında doğrudan müzakerelerin başladığı haberi geldi ve ilk turun olumlu geçtiği açıklandı. Savaş haberleri sanki uzun sürecek müzakerelerin doğal bir girizgâhıymış gibi sunuldu.
Benzer şekilde, Gazze’de Yahudilerin savaşı sürdürdüğü, halkın ölüm ya da tehcir dışında seçeneği kalmadığı, direnişin silah bırakması ve liderlerinin çekilmesi gerektiği haberleri gelirken, bir anda ABD himayesinde yapılan müzakerelerin başarıya ulaştığı ve Amerika’nın, Gazze’yi gayrimenkul projelerine dönüştürmek isteyen taraf olarak, Hamas’a Yahudi varlığının ikinci müzakere aşamasına geçmesini garanti edeceği bildirildi.
Eğer siyasi analistler, bu çelişkili açıklamaların ilk dalgasına göre analiz yapmış olsalardı, analizleri tamamen gerçekle çelişirdi ve bu yanıltıcı söylemlerin kurbanı olurlardı.
Bu yüzden siyasi analiz yapılmadan önce sabırla beklemek, açıklamaları süzgeçten geçirmek, bağlamından koparmamak ve genellemelerden kaçınmak gerekir.