#ABD #Amerika #Avrupa #Düşünce #Filistin #Genel #İngiltere #Jeopolitik #Ortadoğu #Siyaset #Tema #Toplum #Yahudi Varlığı

Gazzeliler Dünya Liderlerinin Boş Laflarını Yiyemez

Gazzeliler Dünya Liderlerinin Boş Laflarını Yiyemez

21 Temmuz’da Birleşik Krallık ve 28 ülke Gazze hakkında ortak bir açıklama yayınladı. Kalın yazılarla belirtilen yerler, aslında bu açıklamanın gerçekten ne demesi gerektiğini gösteriyor.

Birleşik Krallık her iki ayda bir açıklama yapmayı seviyor. Mayıs ayında birini düzeltmek zorunda kalmıştım zaten.

Eğer David Lammy bunu okuyorsa, bir sonrakini ben yazayım da hem zaman kazanayım hem de senin düzeltmenle uğraşmayalım.

İşgal Altındaki Filistin Toprakları: Ortak Açıklama, 21 Temmuz 2025

Biz, aşağıda imzası bulunanlar, basit ve acil bir mesajla bir araya geliyoruz: Gazze’deki savaş derhal sona ermeli.

Biz, aşağıda imzası bulunanlar, 20 aydır sessiz kalıp, İsrail’in sivilleri öldürerek kendini ‘savunma hakkını’ destekledik, soykırıma göz yumduk. Artık birkaç sahte jest yapma zamanı geldi diye düşünüyoruz.

Gazzelilerin çektiği acılar artık dayanılmaz boyutlara ulaştı. İsrail Hükümeti’nin yardım ulaştırma modeli tehlikeli, istikrarsızlığı körüklüyor ve Gazzelilerin insan onurunu ellerinden alıyor. Yardımın damla damla verilmesini ve sivillerin, çocuklar da dâhil olmak üzere, temel ihtiyaçları olan su ve yiyeceğe ulaşmak isterken öldürülmelerini kınıyoruz. Yardım almaya çalışırken 800’den fazla Filistinlinin öldürülmesi korkunç bir durumdur. İsrail Hükümeti’nin sivillere insani yardım sağlamayı reddetmesi kabul edilemez. İsrail, uluslararası insancıl hukuka uymalıdır.

“Netanyahu ne yapıyor? Resmen Orta Çağ yöntemlerine döndü. Aç bırakmak sorun değil ama bu şekilde değil; bu, hepimizi barbar gibi gösteriyor. İsrail’in uluslararası hukuka uymasını istiyoruz, yoksa herkes bunun sadece kâğıt üzerinde kaldığını fark edecek.”

7 Ekim 2023’ten bu yana Hamas tarafından esir tutulan rehineler hâlâ büyük acılar çekiyor. Bu rehinelerin tutulmasını kınıyor ve derhal ve koşulsuz serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Müzakere yoluyla sağlanacak bir ateşkes, onların evlerine dönmeleri ve ailelerinin acılarına son verilmesi için en iyi umut olabilir.

Gelin açlıktan ölen Gazzelilerin suçunu rehinelere bağlayarak yine Filistinlileri suçlayalım. Böylece mağdurları suçlu gibi gösterebiliriz. Olmazsa, Filistinlilerin üzerine sürekli “Hamas!” diye bağırırız, belki seslerini keserler.

İsrail hükümetini, yardım akışına uygulanan kısıtlamaları derhal kaldırmaya ve BM ile insani yardım kuruluşlarının hayati çalışmalarını güvenli ve etkili şekilde gerçekleştirmelerine izin vermeye çağırıyoruz.

BM’yi gönderin; nasıl olsa her şeyi çözüyor. Srebrenitsa’da işe yaramıştı, değil mi?

Tüm taraflara sivilleri korumaları ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermeleri çağrısında bulunuyoruz. Filistin nüfusunun bir “insani şehre” taşınması yönündeki öneriler tamamen kabul edilemez. Kalıcı zorla yer değiştirme, uluslararası hukukun açık ihlalidir.

Size toplama kamplarından bahsedelim. Biz Avrupalılar bu işin ustasıyız. İkinci Dünya Savaşı, Balkanlar… Soykırımı iyi biliriz. Bibi dikkatli olmalı. Bu kamplar işe yaramaz. Dünya ne yaptığını görecek. David Lammy belki yine “tecavüze uğrayan bebekler” diye bağırır da İsrail’e soykırımı tamamlaması için biraz daha zaman kazandırır.

Bu arada “tüm taraflara” diyerek yine suçun eşit olduğunu ima ediyoruz. Sanki kuşatma altında olan İsrail’miş gibi.

İşgal Altındaki Filistin Topraklarında herhangi bir toprak veya demografik değişime yönelik her adımı kesinlikle reddediyoruz. İsrail’in Sivil İdaresi tarafından açıklanan E1 yerleşim planı hayata geçirilirse, bir Filistin devletini ikiye bölecek, bu uluslararası hukukun açık ihlali olacak ve iki devletli çözümü ciddi şekilde zayıflatacaktır. Bu sırada Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki yerleşim faaliyetleri hız kazanmış ve yerleşimci şiddeti artmıştır. Bu durmalıdır.

Her türlü toprak ve nüfus değişikliğine karşıyız. 1948’de, 1967’de ya da 7 Ekim’den sonra Siyonistleri teşvik ederken pek umursamamıştık ama şimdi biraz samimiyetsiz politik açıklamalar yapma zamanıdır.

Tarafları ve uluslararası toplumu, bu korkunç çatışmayı sona erdirmek için derhal, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkes sağlanması yönünde birleşmeye çağırıyoruz. Daha fazla kan dökülmesinin hiçbir faydası yoktur. ABD, Katar ve Mısır’ın bu hedefe ulaşmak için yürüttüğü çabaları tam olarak destekliyoruz.

Dünyayı bir araya gelip bir şeyler yapmaya çağırıyoruz; ta ki ABD BM’de tüm adımları veto edene kadar. Bu eski taktik: ‘İyi polis – kötü polis’ oyunu. Dünya iyi polis olur, ABD de kötü polis. Trump zaten kötü adam olmayı sever.

Hemen bir ateşkesin sağlanması ve İsrailliler, Filistinliler ve tüm bölge için güvenlik ve barışa giden siyasi bir yolun açılması adına daha fazla adım atmaya hazırız.

Eğer İsrail durmazsa birkaç ay içinde yeniden toplanıp başka bir açıklama yapacağız. O zamana kadar: Yaşasın Siyonistler!

Orijinal Açıklamanın İmzacıları:

Avustralya, Avusturya, Belçika, Kanada, Kıbrıs, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, İzlanda, İrlanda, İtalya, Yunanistan, Japonya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre ve Birleşik Krallık dışişleri bakanları

AB Eşitlik, Kriz Hazırlığı ve Yönetimi Komiseri

Düzeltilmiş Sürümün İmzacıları:

Dünya liderlerinin siyasi oyunlarını gören herkes.

 

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir